Türkiye’de Tip 1 Diyabetli Çocuklar İçin SGK’dan Sensör Desteği
Türkiye’de yaklaşık 30 bin Tip 1 diyabet hastası çocuğun aileleri, uzun zamandır bekledikleri sensör desteklerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) geri ödeme sistemi kapsamına alınmasıyla büyük bir sevinç yaşadı. Her yıl 2000 çocuk Tip 1 diyabet tanısı alırken, bu gelişme çocukların yaşam kalitesini artıracak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İçerik Başlıklarımız
Sensör Teknolojisinin Önemi
Cilt altı glikoz izlem cihazları, parmak delinmeden günde 288 kez şeker düzeyinin ölçülmesine olanak tanıyor. Bu teknoloji, çocukların kan şekerlerini daha zahmetsiz bir şekilde takip etmelerini sağlarken, insülin dozlarının doğru ayarlanmasına yardımcı oluyor. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, sensörlerin Tip 1 diyabetli çocukların bakımında devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu belirtiyor.
“Yedi yıldır bu anı bekliyorduk. Bu sevinçli haberin ülkemizde yankılanacağını biliyorduk.” – Prof. Dr. Şükrü Hatun
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu gelişmeyi Kabine Toplantısı’nın ardından duyurarak, “Artık 18 yaş altındaki tip 1 diyabet hastası evlatlarımız için sensörlü cilt altı glikoz izlem cihazlarını, SGK tarafından geri ödeme kapsamına alıyoruz.” dedi. Bu açıklama, aileler için büyük bir umut kaynağı oldu.
Gelecek Beklentileri ve İhtiyaçlar
Prof. Dr. Hatun, sensör desteğinin genişletilmesi gerektiğini vurgulayarak, insülin pompalarının da geri ödeme kapsamına alınmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’deki diyabet teknolojilerinin her yaş için erişilebilir hale getirilmesi için yeni çabaların motive edilmesi gerektiğini ifade etti.
Sensörlerin Sağladığı Avantajlar
- Daha Sık Ölçüm: Günde 288 kez ölçüm imkanı.
- Ailelerin Rahatlığı: Gece kan şekeri düşüklüğü korkusu olmadan uyuma.
- Eğitim ve Bilinçlenme: Ailelerin diyabet yönetiminde daha bilinçli hale gelmesi.
Türkiye’de Tip 1 diyabetli çocuklar için sağlanan bu yeni destek
Ailelerin yaşam kalitesini artıracak ve çocukların sağlık yönetiminde önemli bir rol oynayacaktır. Ancak, bu sürecin devamında daha fazla adım atılması ve tüm diyabetlilerin eşit koşullarda sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması gerekmektedir.