Türkiye’de Sınır Ötesi Görevlendirmeler: Acil Doktorların Zorlu Süreci

Son yıllarda Türkiye, acil doktorlarının sınır ötesindeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üslerine görevlendirilmesi konusunda önemli bir değişim yaşıyor. Özellikle harp cerrahisi uzmanlarının sayısındaki azalma, yeni mezun sivil doktorların bu görevlere atanmasına neden oluyor. Bu durum, hem sağlık hizmetlerinin kalitesini etkiliyor hem de doktorların mesleki deneyimlerini zorluyor.

Harp Cerrahisi Uzmanlarının Azalması

Savaş koşullarının getirdiği özel ihtiyaçlar doğrultusunda harp cerrahisi uzmanlarına olan talep artarken, bu alanda eğitim almış doktor sayısının azalması dikkat çekiyor. Suriyeli doktor Dr. Monzer Yazji, “Bir savaş alanına gitmemişseniz, asla böyle yaralar görmezsiniz” diyerek harp cerrahisinin önemine vurgu yapmıştı. Türkiye’de yeni mezun doktorlar, askeri üslerde görev almak üzere görevlendiriliyor.

Protokoller ve Görevlendirme Süreci

Türkiye’deki bu görevlendirmeler, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokoller çerçevesinde gerçekleştiriliyor. 2018 yılında yapılan protokol, sağlık hizmetlerinin askeri birimlere sunulmasını düzenliyor. Ancak Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin (GATA) kapatılmasıyla birlikte askeri hekim açığı oluştu ve bu boşluk sivil doktorlarla doldurulmaya çalışılıyor.

Yeni Mezun Doktorların Deneyimsizliği

Yeni mezun sivil doktorlar, acil durumlarda görev almak üzere sınır ötesine gönderiliyor. Dr. Tuncay Demirel, mesleğe başladıktan sadece 15 gün sonra Suriye’ye gönderildiğini belirtiyor. Tecrübesizliğinin kendisine büyük zorluklar çıkardığını ifade eden Demirel, “Hayatımda hiç yetişkin hasta bile bakmamışken asker bakmaya gönderdiler” diyerek yaşadığı sıkıntıları dile getiriyor.

Görevlendirme Sürecinin Zorlukları

• Tecrübesizlik: Yeni mezun doktorlar, savaş koşullarında acil müdahale gerektiren durumlarla başa çıkmakta zorlanıyor.
• Mobbing: Askeri rütbeli personel tarafından yaşanan mobbing, doktorların işlerini daha da zorlaştırıyor.
• Sağlık Malzemesi Eksikliği: Görev yapılan üslerde temel sağlık malzemelerinin eksikliği ve eski tesisler nedeniyle sağlık hizmetleri olumsuz etkileniyor.

Mali Hak Kaybı ve Psikolojik Etkiler

Dr. Demirel, görev süresince maddi hak kaybı yaşadığını ve mesai kavramının olmamasının zorluklarını aktarıyor. Ayrıca, savaş alanında çalışmanın psikolojik etkileri de göz ardı edilmemesi gereken bir durum. “Her gün top sesleriyle uyanıyordum,” diyen Demirel, bu durumun ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurguluyor.

Askeri Hekim Açığı ve Gelecek Beklentileri

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Kazım Doğan Eroğulları, Türkiye’de askeri hekim açığının giderek arttığını belirtiyor. GATA’nın kapatılmasının ardından sivil hekimlerin bu açığı kapatmakta yetersiz kaldığını ifade eden Eroğulları, askeri hekimlerin harp cerrahisi konusundaki eğitimlerinin kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.

Türk Tabipleri Birliği’nin Girişimleri

Türk Tabipleri Birliği (TTB), askeri birliklere yapılan atamaların yasal dayanağını sorguladı ve bu atamaların sağlık hizmetlerine olan etkilerini değerlendirdi. TTB’nin yazdığı yazılarda, harp cerrahisi eğitiminin tıp müfredatında yer almadığına dikkat çekilerek yeni mezun hekimlerin bu tür görevlere atanmasının sorunlu olduğu belirtildi.

Türkiye’deki acil doktorlarının sınır ötesine görevlendirilmesi

Sağlık hizmetlerinin kalitesi açısından önemli bir sorun teşkil ediyor. Hem askeri hekim açığının giderilmesi hem de sivil doktorların yeterli eğitim ve deneyime sahip olmaları için gerekli adımların atılması gerekiyor. Bu süreçte yaşanan zorluklar, hem sağlık çalışanları hem de ihtiyaç duyan askerler için ciddi riskler barındırıyor.

Kaynak: euro news