MEMURLARIN MESAİ SAATLERİ DIŞINDA ÇAĞRILDIKLARI GÖREVE GİTMELERİ ZORUNLU MU?
Fazla çalışma yapılmasının gerektirdiği hallerde, mesai saatleri veya günleri dışında da memurlar kurumları tarafından göreve çağrılabilmektedirler.
Devlet memurlarının günlük ve haftalık çalışma süreleri ile fazla çalışma yapmalarına ilişkin hususlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiştir.
657 sayılı Kanun;
-Memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat olduğunu,
-Cumartesi ve pazar günlerinin tatil olarak belirleneceğini,
-Kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınarak özel düzenlemelerle farklı çalışma süreleri tespit edilebileceğini,
-Kurumların gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çalıştırabileceğini,
-Ücret verilmeden fazla çalışma yaptırılan her sekiz saat için bir gün hesabı ile ilgili personele izin verileceğini
hükme bağlamıştır.
Fazla çalışma
Kamu kurum ve kuruluşlarında Devlet memuru statüsünde görev yapan personelin;
-Genel olarak 40 saat olan haftalık çalışma süresinden fazla çalıştıkları süreler,
-Haftalık çalışma süresi 40 saatten daha olan memurların, 40 saatten fazla çalıştıkları süreler,
-Haftalık çalışma süresi 40 saatten fazla olan memurların, özel düzenlemede belirtilen süreden fazla çalıştıkları süreler
fazla çalışma olarak değerlendirilmektedir.
Öte yandan, kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri görevlerin gereği olarak, normal çalışma saatleri içinde veya dışında yapılan bazı çalışmalar nöbet hizmeti olarak değerlendirilmekte olup, memurların çalışma saatleri içinde veya dışında tuttukları nöbetler ise fazla çalışma sayılmamaktadır.
Fazla çalışma yapılacağının bildirilme usulü
Acele ve özel durumlar hariç olmak üzere, fazla çalışma yapması istenen memurlara ilgili amirleri tarafından en az bir hafta önceden ve yazılı olarak bildirimde bulunulması gerekir. Acele ve özel durumlarda ise bildirimin aynı gün ve sözlü olarak yapılması da mümkündür.
Ancak, çok önceden yapılacağı belli olan bir çalışma konusunda süresinde memura bilgi vermeyerek, acele ve özel durum olduğu gerekçesiyle bir haftadan daha kısa bir süre kala memura fazla çalışma yapılacağının söylenmesinin uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.
Mesai saatleri dışında göreve çağrılan memur ne yapmalıdır?
Memurların, amirleri tarafından usulüne uygun şekilde verilen emirleri yerine getirmeleri zorunlu olduğundan, bir hafta önceden fazla çalışma yapması gerektiği yazılı olarak bildirilen memurun, belirtilen zamanda görevine gitmesi gerekecektir.
Acele ve özel durumlarda fazla çalışma yapılmasının amir tarafından istenmesi halinde ise önceden ve yazılı bildirim şartını aramadan, belirtilen zamanda memurun görevine gitmesi gerekir.
Fazla çalışma yapması için usulüne uygun şekilde göreve çağrıldığı halde, kabul edilebilir bir mazereti olmadan, bildirilen zamanda görevine gitmeyen memura, “kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak” fiilini işlediği gerekçesiyle “Aylıktan Kesme Cezası” verilebilir.
Öte yandan, acele ve özel bir durum olmadığı halde, yazılı olarak bir hafta önceden haber vermeden fazla çalışma yapması istenen memurun, işe gitmek zorunda olmayacağını değerlendirmekteyiz. Ayrıca, fazla çalışma yapılacağının usulüne uygun bildirilmemesi nedeniyle göreve gitmeyen memurlara verilen disiplin cezalarına karşı açılan davalarda, verilen cezaların hukuka uygun olmadığına karar verildiği de görülmektedir.
ÖZET: Cumartesi ve Pazar günleri yapılacak fazla çalışmaya ilişkin kararın fazla çalışma yaptırılacak memurlara bir hafta önceden ve yazılı olarak bildirilmesi gerekirken, çalışmadan bir gün önce ve sözlü bildirilmesinin uygun olmayacağı hakkında.
Danıştay 8. Dairesinin 10.12.1998 tarihli ve E:1996/1213, K:1998/4166 sayılı Kararı
İstemin Özeti : … Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının 3-4 Aralık 1994 Cumartesi-Pazar günleri Çevre Temizlik Vergisi çalışmalarında görevlendirildiği halde göreve gelmediği gerekçesiyle, 657 sayılı yasanın 125/C-a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada: 657 sayılı yasanın 125/C-a maddesinde, kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek eyleminin aylıktan kesme cezası ile cezalandırılacağının kurala bağlandığı, dosyanın incelenmesinden 3-4 Aralık 1994 günlerindeki çalışmalara ilişkin başkanlık olurunun, davacıya sözlü olarak bildirildiği, 657 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca davalı idarenin hafta sonunda fazla çalışma yapılması konusunda yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının 657 sayılı Yasanın C-a maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Ankara 6. İdare Mahkemesinin 29.12.1995 gün ve 1934 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ayşe Sevinç’in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Belma Kösebalaban’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, hafta sonu tatilinde görevlendirildiği halde göreve gelmeyen davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
657 sayılı Yasanın 99. maddesinde, memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat olduğu ve bu sürenin Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenleneceği kurala bağlanmış, ancak özel yasalarla yahut bu yasaya veya özel yasalara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma sürelerinin tespit edilebileceği belirtilmiştir.
657 sayılı Yasanın “Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı 178. maddesinin (B) fıkrasında, kurumların gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti verilmeksizin çalıştırabilecekleri ve bu dudumda fazla çalışmanın her sekiz saati için personele bir gün izin verileceği öngörülmüştür.
Anılan 178. madde uyarınca hazırlanan Fazla Çalışmanın Uygulama Esaslarını Gösterir Yönetmelik 13.3.1975 gün ve 15176 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve bu yönetmeliğin 6. maddesinde, yapılacak fazla çalışmanın amir tarafından memura bir hafta önceden yazılı olarak bildirilmesi kurala bağlanmıştır.
Bu düzenlemeler uyarınca memurların hafta tatili olan Cumartesi ve Pazar günleri usulüne uygun olarak fazladan çalıştırılabilecekleri açıktır.
Olayımızda ise, Cumartesi ve Pazar günleri yapılacak fazla çalışmaya ilişkin 2.12.1994 günlü başkanlık olurunun, davacı ve onunla birlikte fazla çalışma yaptırılacak memurlara bir hafta önceden ve yazılı olarak bildirilmesi gerekirken başkan yardımcısı tarafından çalışmadan bir gün önce ve sözlü bildirildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, göreve gelmeyen davacı hakkında 657 sayılı Yasanın 128. maddesi ve Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesi kuralları uyarınca, bir disiplin soruşturması açılması gerekirken, doğrudan disiplin amirince savunma alınmak suretiyle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49/1. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan temyiz isteminin reddine 10.12.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.