İzmir’de Başlayan 112 Motorize Ambulans Serüveni Türkiye’ye Yayıldı !
2009 yılında İzmir’de başlayan ve tüm Türkiye’ye ilham veren motorize ambulans sistemi, acil sağlık hizmetlerinde çığır açtı.
İlk olarak İzmirli Dr. Kubilay Arslankeçecioğlu’nun önerisiyle 2009 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen bu sistem, özellikle trafiğin yoğun veya kara ulaşımının zor olduğu bölgelerde hızla müdahale imkanı sağlıyor.
İzmir’de faaliyet gösteren 8 motorize 112 ekibi, günün 12 saatinde doktor, paramedik ve acil tıp teknisyenlerinden oluşarak, yoğun trafik ve dar sokaklarda vakalara anında ulaşabilmek için çalışıyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu yenilikçi öneriyi benimsemesiyle birlikte, Türkiye genelinde şu anda 7 ilde sürekli olarak motorize ekipler görev yapıyor.
Motorize ambulans ekiplerinin vakalara ulaşma süreçleri kask kameraları aracılığıyla kaydediliyor. Her türlü hava koşulunda ve trafiğin yoğun olduğu alanlarda gerçekleşen bu mücadele, ekiplerin vakalara hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmesini sağlıyor. İzmir İl Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı Dr. Kubilay Arslankeçecioğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,
“Bu öneri herkesin hoşuna gitti ve tüm Türkiye’de dikkat çekti. Sağlık Bakanlığımız da bunun akabinde 2009 yılında 52 adet motosiklet satın aldı ve motorize sistemi İzmir’de ilk olmak üzere tüm Türkiye’de başladı.”
şeklinde belirtti.
İki motosikletle başlanan bu hizmetin, şu anda 8 motosiklete ulaştığını ve Türkiye’nin farklı illerinde motorize ekiplerin görev yaptığını vurguladı.
“12 saatte ortalama 7-8 hastaya ulaşıyoruz”
Mesai yaptıkları 12 saat boyunca yaklaşık 7-8 hastanın hayatını kurtardıklarını söyleyen İzmir İl Ambulans Servisi Motosikletli Acil Sağlık Ekipleri Sorumlusu Parademik Halil Gölcük,
“Günde 12 saat esasına göre çalışmaktayız. İzmir’in yoğun olan bölgeleri, trafiğe kapalı alanları, özellikle Kemeraltı ve Karşıyaka Çarşısı gibi alanlarda aktif görev almaktayız. Motosikletlerimizde her türlü acil müdahale için ekipmanlarımız vardır. Solunum cihazları, travma ekipmanları gibi malzemeler vardır. Görev alacak arkadaşlarımız seçilirken büyük motor ehliyeti tecrübesine dayanarak seçimler yapılır. Göreve başladıktan sonra da motosiklet eğitimi ve ileri sürüş eğitimleri veriyoruz. İzmir’de yaz aylarında özellikle Çeşme, Gümüldür, Dikili, Çandarlı bölgesine ağırlık vermekteyiz. Kış aylarında da İzmir’in merkezinde, yoğun olan bölgelerde çalışmaktayız. İzmir’de istatistik olarak 3-5 dakika arasında vakaya ilk ulaşma zamanımız var. Biz ulaştıktan sonra arkadaşlarımız gerekli acil yardım yapıyor ve ardından gerekirse transport için ekip çağırıyoruz. Daha sonra vaka tamamlanıyor ve 12 saatte ortalama 7-8 hastaya ulaşıyoruz”
diye konuştu.
Emniyet şeridi uyarısı Emniyet şeritlerinin kendileri için önemli, vatandaşlar için de hayati olduğunun altını çizen, yaklaşık 10 yıldır İzmir’de 112 ekiplerinde, son 5 yıldır da motorize ambulans olarak çalışan Acil Tıp Teknisyeni Bilal Yılmaz ise,
“Klasik Ambulanslar, büyük araçlar olduklarından, bunlar trafik içerisinde bize göre daha yavaş seyrediyorlar. Biz daha küçük, daha atik, daha kıvrak hareket edebiliyoruz. Bizim onlara göre ulaşma sürelerimiz yarı yarıdan daha fazla fark ediyor. Büyük bir ambulans İzmir’de şehir içerisindeki vakalara yaklaşık 10 dakika içinde ulaşırken, biz vakalara 3-5 dakika arasında ulaşım sağlıyoruz ve erken müdahaleye başlıyoruz. Biz vakalara gittiğimiz zaman tepe lambalarımız açık, sirenlerimiz açık bir şekilde gidiyoruz ve diğer sürücülerden de bizleri daha çok fark etmelerini diliyoruz. Motosikletler trafik içerisinde biraz zor fark ediliyor diğer araçlar tarafından. Mesela ne kadar ambulans olsak da, sirenlerimiz açık olsa da fark edilmemiz biraz zor oluyor. Bizi gördükleri zaman bize sakince yol vermelerini, emniyet şeridini işgal etmemelerini istiyoruz. Çünkü çok kritik vakalara da gidebiliyoruz. Mesela geçtiğimiz aylarda Çevreyolu Bayraklı Tüneli’nde bir yangın vakası vardı. Oraya ilk ulaşan bendim. İlk gittiğim zaman içerisi zaten dumandan gözükmüyordu. Yani dışarıya kadar duman çıkmıştı. Emniyet şeridi işgal edildiği için normal bir ambulans gelemedi oraya. Öncelikle ben ulaştım. Olay yerindeki vatandaşların, yaralıların durumlarını değerlendirdim. Acil önceliklerini değerlendirip onları sıraya koydum. Ondan sonrasında olay yerine gelen ambulanslarla onların hastanelere sırayla nakil olmasını sağladım. Kriz anlarında, deprem zamanlarında, yangın zamanlarında, afet zamanlarında vatandaşlarımız çok panik oluyor. Sevdiklerine ulaşmaya çalışıp emniyet şeridini de bu yüzden ihlal ediyorlar. Farkında olarak ya da olmayarak belki kendi sevdiklerini de zor duruma düşürebilirler”
açıklamasında bulundu.