Hastanelerde sağlıkta şiddet olayları artarken, güvenlik sorunu da zirveye tırmanmış durumda. Acil servislerde silahlı çatışmalar yaşanırken, sahte doktorlar ameliyatlara bile giriyor. Hastanelerde güvenlik sorunu, Tepecik Kadın Doğum Hastanesi’nde yaşanan bebek kaçırma olayıyla, bambaşka bir boyuta taşındı. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak,
“Hastanelerde güvenlik diye bir şey yok. Bebek kaçırma olayı, güvenlik sorununda gelinen son noktadır”
dedi ve hastaneler büyüdükçe bu sorunun daha da büyüyeceğine dikkat çekti.
HASTANELERDE HIRSIZLIK OLAYLARI ARTTI
Türkiye’de sağlık kurumlarının güvenliğiyle ilgili çok ciddi eksiklikler olduğuna vurgu yapan Başkan Prof. Kaynak,
“Uzun zamandır gündemde tuttuğumuz, üzerinde ısrarla durduğumuz bir sorundur, güvenlik sorunu”
dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gerek sağlıkta şiddet açısından, gerekse sağlık kurumlarında çalışanların, hastaların, hasta yakınlarının, yani bu kurumlara girip çıkan insanların kontrolünde çok ciddi yetersizlikler vardır. Dolayısıyla buralarda hırsızlık olayları, tahmin edemeyeceğiniz kadar yaygınlaşmış durumdadır. Hastaların, hasta yakınlarının, çalışanların cüzdanlarının, değerli eşyalarının çalındığına tanık oluyoruz. Sağlıkta şiddet konusu da hep gündemimizdedir. Bir alışveriş merkezine girdiğinizde X Ray’den geçiyorsunuz. Sağlık kurumlarına girdiğinizde ise ne fiziki olarak, ne de donanımlı bir cihazdan geçerek kontrol ediliyorsunuz. Elinizi kolunuzu sallaya sallaya istediğiniz yere gidebiliyorsunuz. Bebek kaçırma olayı, bu kontrolsüzlükte gelinen son noktadır. Demek ki bu kontrol yoksunluğu, maddi hırsızlıklardan öte başka amaçlara da hizmet eder hale gelmiştir. Acilen tüm sağlık kurumlarında gerek elektronik ortamda, gerekse fiziksel olarak kontrollerin yapılabileceği ortamlar oluşturulmalıdır.”
HASTANEDE POLİS VAR AMA GÖREVİ, GÜVENLİĞİ SAĞLAMAK DEĞİL!
Hastanelerde polislerin görev yaptığını ancak onların görevinin çeşitli yazışmalar yapmaktan ibaret olduğunu dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Geçtiğimiz haftalarda Çiğli Hastanesi’nin acil servisinde silahlı çatışma oldu. Hastaneye gittiğimiz zaman, hastane polisi vardı. Hastane polisi, oranın güvenliğini sağlama konusunda yetkili değil. Bir takım yazışmaları yapmak üzere görevlendirilmişler. Güvenliği sağlama konusunda bir görevlendirme yok. Personel Sağlık. Her ne kadar hastane polisi var deniliyorsa, her ne kadar bir takım özel güvenlik önlemleri orada var deniliyorsa da, güvenlik yetersizdir. Dolayısıyla buralarda meydana gelen maddi hırsızlık, insan hırsızlığı, sağlıkta şiddet olayları ile güvenlikten yoksun olduğunu söylemek, abartılı bir şey olmaz” diye konuştu.
BAYRAKLI ŞEHİR HASTANESİ’NDE BU OLAYLARIN DAHA BÜYÜKLERİ YAŞANACAK
İzmir Tabip Odası olarak, çok büyük hastaneler olmasın, diye döktüklerini, ancak bu tespitlerinin ciddiye alınmamasından da üzüntü duyduklarını, kaygılandıklarını belirten Başkan Prof. Kaynak,
“2 bin 60 yataklı Bayraklı Şehir Hastanesi’nde, güvenlik açısından çok daha büyük sorunlar yaşanacağı bir gerçektir”
dedi.
Kaynak, bebek kaçıran kadının bir sağlık personeli gibi davranarak bebeği kaçırdığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Diyoruz ki, tüm dünyada en sağlıklı, en verimli sağlık tesisleri, en fazla 600 yataklıdır. Bundan büyük hastanelerde hizmet kalitesi de güvenlik de azalır. Bu yatak kapasitesinden büyük olanlarda çok büyük sorunlar yaşanıyor. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey bu. Hem işletme, hem güvenlik, hem de hizmet kalitesi açısından çok büyük sağlık kurumları kontrol edilemiyor. 2 bin 60 yataklı Bayraklı Şehir Hastanesi açılacak. Burada yaklaşık 10 bin personel çalışacak. Siz çalışanları ne kadar kontrol ediyoruz derseniz deyin, hekimiyle, hemşiresiyle, diğer sağlık personeliyle… Bu kadar insanın birbirini tanıma imkanı yok. Yöneticilerin, görevlilerin hepsini tanıma imkanı olamaz. Buralarda gerçekten güvenlik, belirli kurallar, belli disiplin, belirli hiyerarşi içerisinde sağlanmadığı sürece insanların ne birbirlerini tanıma imkanı olur, ne de kontrolleri mümkün olabilir. 500 doktoru olan bir hastanede kimi tanıyıp bu doktor, bu doktor değil diyebilirsiniz? Organize güvenliğin tesis edilmesi gerekiyor. Büyük sağlık kuruluşlarında kontrol mekanizması zayıfladıkça, maddi hırsızlık, insan hırsızlığı, sağlıkta şiddet olaylarıyla karşılaşılıyor olması tesadüf olamaz.