Asklepios’un kızı olarak anılan Hygieia, Yunan ve Roma mitolojisinde,
sağlık bakımı ile uğraşan ilk kadındır.
Sağlık bilgisi ve sağlığın korunması
anlamına gelen hijyen kelimesinin
etimolojik kökeni de ismi ile özdeştir. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ HAMİDİYE HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ’nin araştırmaları sonrası hazırladığı ” TARİHSEL HEMŞİRE ÜNİFORMALARI KOLEKSİYONU ” sizler için derledik ve foto galeri haline getirdik.
Deçmişten Günümüze Hemşire KıyafetleriKırım Savaşında yaralanan askerlere, bakım vermek için, Florence Nightingale ile birlikte Selimiye Kışlası’na gönderilen İngiliz hemşire. Hemşirelik mesleğinin bilimsel anlamda gelişmesine öncülük etmiştir. 1854 yılında, Üsküdar Selimiye Kışlası’nda, Kırım Savaşı sırasında yaralanan askerlere bakım vermiştir. Nightingale’in Üsküdar’daki hayatı, Selimiye Kışlası ile Haydarpaşa Hastanesi arasında geçmiştir. Geceleri elinde lamba ile hastalarını dolaştığından “Lambalı Kadın” efsanesi doğmuştur. Hemşirelikte formal eğitimi başlatarak, istatistiksel çalışmalar yapmış, sağlık hizmetlerinin iyileştirmesine katkıda bulunmuş, hemşireliğe olumlu itibar kazandırmıştır. Nightingale’in doğum günü her yıl “Dünya Hemşireler Günü” olarak kutlanmaktadı Geçmişten Günümüze HemşirelikAsklepios’un kızı olarak anılan Hygieia, Yunan ve Roma mitolojisinde, sağlık bakımı ile uğraşan ilk kadındır. Sağlık bilgisi ve sağlığın korunması anlamına gelen hijyen kelimesinin etimolojik kökeni de ismi ile özdeştir. İç savaşlar, Kırım Savaşı ve I. Dünya Savaşı hemşireliğin gelişiminde etkili olmuştur. “İngiliz Hemşireler Cemiyeti” kurularak hemşirelikte eğitim standartları yükseltilmiş ve hemşireliğin etik ilkelerinin belirlenmesi çalışmaları gerçekleştirilmiştir. stanbul Kadırga Hastanesi’nde 6 ay süreli gönüllü hasta bakıcı kursu ile Türk kadını hastanelerde çalışmaya başlamıştır. 1913-1914 yıllarında hasta bakımı üzerine düzenlenen kurslara çok sayıda öğrenci katılmış, bu kursu bitirenler gönüllü hasta bakımı yapmışlar ve büyük fedakarlıklar göstermişlerdir. hemşire formasıBalkan, Trablusgarp ve I. Dünya Savaşında kadın hemşire sayısının yetersizliği nedeni ile Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nce yetiştirilen, cephede görev yapan, “Erkek Ordu Hemşiresi”ni temsil eder 1911 yılında açılan hemşirelik kursundan ilk mezun olan hemşireler arasında yer alır. 1915-1916 Çanakkale Savaşında, savaş alanında yaralı askerlere bakım vermiştir. Yaptığı hizmetler ve gösterdiği üstün çaba ile ulusal ve uluslararası iftihar ve takdir nişanları, Florence Nightingale Madalyası ve Kırmızı Şeritli Harp Madalyası almıştır. Türkiye’deki hemşireliğin gelişmesine büyük katkısı vardır. 1.Dünya Savaşının etkileri ile Türkiye’de sağlık okulları, sağlık meslek liseleri açılmış, bu okullardan mezun eğitimli hemşireler yurdun her yerinde görev yaparken bu üniformaları giymişlerdir Özel sağlık kurumlarının yaygın olmadığı yıllarda devlet hastanelerinde ve devlet okullarında giyilecek olan üniformaların yönetmelikle belirlenmesine devam edilmiştir. 1973’de yayımlanan, Yataklı Tedavi Kurumlarını İşletme Yönetmeliği’nde hemşirelerin üniforma düzeni “kep, beyaz gömlek, boyu diz kapağının 10 cm’in altında, önden pili kaşe etek ve beyaz ayakkabıdan oluşmalıdır” şeklinde belirlenmiştir. Özellikle 1960 yılı sonrasında kep ve özellikle gece nöbetlerinde giyilen pelerin, çok uzun yıllar hemşire üniformasının ayrılmaz parçası olmuştur
Sağlık Meslek Liselerinin açılmasını takiben öğrenci hemşireler, yurtdışında olduğu gibi üniformalarının üzerine beyaz önlük giymişlerdir. Yine aynı yıllarda lisans ve yüksek lisans eğitimlerini tamamlamak için Amerika Birleşik Devletleri ve Kolombiya Üniversitesine burslu olarak 12 hemşire gitmiştir. Daha sonra bu hemşireler ülkemizdeki hemşirelik okullarını kurmuşlardır. Cumhuriyet döneminde yapılan kı – lık-kıyafet devrimi sonrasında hem – şireler, “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti”nce 1939’da yürürlüğe gi – ren Kıyafet Yönetmeliğinde belirtilen üniformaları giymişlerdir. Bu Yönet – meliğe göre hemşireler, kep, uzun kollu gömlek ve yerden 25 cm yük – seklikte etek, çorap ve ayakkabı rengi ve üniformadaki cep sayısına kadar en küçük detayların dahi belirtildiği ulusal üniformaları giymişlerdir. Bu üniformalar Sağlık Bakanlığı tarafın – dan temin edilmiştir. Cumhuriyet Döneminde açılan Kızılay Hemşire Okulu’nun ilk mezunudur. Türkiye’nin ilk diplomalı hemşiresi ve ilk halk sağlığı hemşiresi olarak da bilinir. 1928-1933 yılları arasında Almanya, Amerika ve Kanada’da eğitim ve bilimsel çalışmalarda bulunmuştur. Türk Hemşireler Derneği’nin ikinci kurucu üyesidir (1943). II. Dünya Savaşı’ndan sonra hemşirelik eğitiminin üniversite seviyesinde olması bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır. Üniversite düzeyinde hemşirelik eğitimi ilk kez 1905 yılında Minnesota Üniversitesi’nde başlamıştır. Kanada’da ilk hemşirelik okulu 1894 yılında kurulmuştur. Amerika ile coğrafi yakınlığı nedeni ile, hemşirelik eğitiminde benzerlikler vardır. Dini kuruluşlara bağlı hemşireler tarafından açılan hemşire okulları da zamana göre programlarını yenilemiş ve başarılı hemşirelerin yetişmesine katkıda bulunmuştur. Hemşirelik eğitimini geliştirme çalış – maları olsa da katı kurallar nedeniy – le mesleki reformlar sınırlı kalmış, iş merkezli hemşirelik hizmeti sunul – muştur. İyi karakterli erkek ve kız öğ – rencilere, teorik ve uygulamalı eğitim ile “Hemşirelik Sertifikası” verilmiştir 1633 yılında “Sisters of Charity” kuruluşu ile hemşirelik alanında reform başlamıştır. Hemşirelik, 19. yüzyıl başlarında Kızılhaç Hastanelerinin kurulmasıyla yeni bir yön kazanmıştır ve eğitim gören hemşirelerin hasta bakımı vermesine önem verilmiştir. I.Dünya Savaşı başladığında Fransa’da da hemşirelikte ilerlemeler hız kazanmıştır. 1922-1923 yılları arasında Fransa’da hemşireler, Mezun Hemşireler Derneği’ni kurmuş ve halk sağlığı alanında çalışmalara önem vermişlerdi
Floransa’da kurulan hasta bakım kurslarında yetişen dindar kadınlar hasta bakımı ile uğraşmışlardır. Korunma, temizlik ve bağlı olduğu kurumu tanıtmak amacı ile forma giyilmiş, bu gelenek zamanımıza kadar ulaşmıştır.
Bizi takip edin