Gaziantep'te, yüksek ateş şikayetiyle hastaneye getirilen çocuğa damar yolunun geç açıldığı gerekçesiyle yakınlarının saldırdığı acilde görevli doktor Esadullah Beğoğlu (36), kafasına demirle vurulması sonucu ağır yaralandı. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alınırken, doktor Beğoğlu'nun hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Sanları güvenlik kamerasına da yansıdı.
Korkunç olay, gece saatlerinde kentteki özel bir hastanenin acil servisinde meydana geldi. İddiaya göre, yüksek ateş şikayeti ile hastaneye getirilen bir çocuğa damar yolu açılmak istendi. Çocuğun damar yolunun geç açılması gerekçesiyle yakınları acilde görevli doktor Esadullah Beğoğlu’na hakaretler ederek saldırdı. Hastane içinde başlayan gerginlik acil servisin bahçesine kadar taştı. Demir sopa ve kemerlerle yapılan saldırıda Beğoğlu ve hastanenin gece müdürü Ahmet Sefa Sağlık ile güvenlik görevlisi Gökhan Hacı Yunus yaralandı. Demir sopa ile başına vurulan Esadullah Beğoğlu, ağır yaralanarak, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan doktorun hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
DAMAR YOLU AÇILAMADI
Hastanenin gece müdürü Ahmet Sefa Sağlık, yüksek ateş şikayetiyle hastaneye getirilen çocuğun babası ve yakınları tarafından saldırıya uğradıklarını söyledi. Saldırının hedefi olan doktorun başından çok sayıda darbe aldığını ve yoğun bakıma sevk edildiğini söyleyen Sağlık,
“Saat 23.00 sıralarında hastanemize yüksek ateş şikayetiyle bir çocuk hasta getirildi. Yüksek ateş gerekçesiyle damar yolu açılamadı. Yüksek ateşlerde damar yolu açılamayabilir. Bunun üzerine yakınları sinirlendi ve hastane içinde arbede çıkardılar. Güvenlik personelimizle birlikte biz hasta yakınlarını sakinleştirip dışarıya çıkarmaya çalıştık. Bu sırada çocuk hastanın müdahalesi yapılmaya devam edildi. Bu sırada çocuğun babası telefonla birilerini aramış ve dışarı çıktığımızda çok ağır hakaret ve küfürler edildi. Doktorumuza, bana ve güvenlik görevlisine saldırdılar. Doktorumuzun başında 15 dikiş var. Kusma ve beyin travması şikayetiyle üniversite hastanesine götürdük. Yoğun bakım gerektiği için sevk verildi. Gerekli mercilere şikayette bulunduk. Şahısların anne ve babası yaşlı olduğu için kaçamadı onlar polis tarafından gözaltına alındı ancak diğerleri kaçtı ve polisin araştırması sürüyor”
Öte yandan saldırı anı ise güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde; hasta yakınlarının kalabalık bir grup ile hastane bahçesinde doktora saldırdığı anlar yer aldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Olayın şok edici boyutları, saniye saniye kaydedilen görüntülerle bir kez daha gün yüzüne çıktı. Trafik magandasının ambulans şoförüne yönelik tehditleri ve aracıyla ambulansın yolunu kesmesi an be an kaydedilirken, yaşanan bu skandal olayın trafikteki riskleri bir kez daha gözler önüne serdiği ifade edildi. Sultangazi Belediyesi Ambulans Şoförü Battal Türkan:
“Hasta Güvenliği Her Şeyin Önünde Geliyor”
İstanbul’un Sultangazi ilçesinde görev yapan ambulans şoförü Battal Türkan, yaşadığı olayı anlattı. Sultangazi Belediyesi’nin sağlık ekibinde yer alan Türkan, hasta taşıma esnasında yaşanan riskleri ve yaşadıkları tehlikeli anları paylaştı. Hasta güvenliğini her şeyin önünde tuttuklarını vurgulayan Türkan, dün yaşanan hadisenin detaylarını aktardı. Türkan,
“Sultangazi’de ikamet eden hastalarımızı tedavi oldukları hastanelere götürüyoruz. Tedavi sonrasında ise tekrar evlerine getiriyoruz. Dün sabah aldığımız bir hasta için Bahçelievler’deki özel bir hastaneye gittik. Tedavi sürecinin sona ermesinin ardından hasta bir süre müşahede altında tutuldu. Hasta stabil duruma geldiğinde, Yenibosna Adli Tıp Kurumu’ndan çıkarak E-5’e bağlandık” dedi. Ambulansın E-5 yoluna bağlandığı noktada yaşanan tehlikeli anları detaylarıyla anlatan Türkan, “E-5’ten Basın Ekspres yoluna geçiş yaparken yolun üç şeritli hale düştüğü bir bölgeye geldik. Sağ şeritte tır, ortada benim aracım bulunuyordu. Üçüncü şerit ise havalimanı istikametine yöneliyordu. Durumu fark ettiğimde, hızımı artırdım çünkü ya arkamdan gelen araç bana çarpacaktı ya da tıra vuracaktım. Herkesin güvenliği ön planda olduğu için en doğru şekilde ilerledim” diye konuştu. O anlarda aynadan gördüğü aracın durumu hakkında bilgi veren Türkan, “Araç yol ayrımına kadar bize eşlik etti, ardından takıldı ve durdu. Biz herhangi bir temas sağlamadan ilerledik, maddi zarar vermedik. Kendi aracı da refüje çarpmadı. Durumu tekrar kontrol ettim ve güvenli bir şekilde ilerlemeye devam ettik”
şeklinde anlattı.
Yaşanan olayın ardından hasta güvenliği ve trafik kurallarına daha fazla dikkat çekilmesi gerektiğini belirten Türkan, ambulans ekiplerinin hassasiyetle çalışmalarının önemine vurgu yaparak, herkesin trafikte birbirine saygı göstermesi gerektiğini ifade etti.
“SAĞIMDAN, SOLUMDAN VE ARKAMDAN SELEKTÖR YAPARAK VE KORNAYA BASARAK BENİ TAKİP ETTİ”
Takip edildiği ve tehdit edildiği anları anlatan Türkan,
“Oradan sonra beni takibe başladı. Sağımdan, solumdan ve arkamdan selektör yaparak ve kornaya basarak beni takip etti. Belli bir yerden sonra aracını önüme kırdı. Orada sonra ‘Araçta hasta var mı, yok mu?’ diye sordu. Ben de ‘Hastam var’ dedim. O sırada aracından indi. Ben de camımı yarım indirdim, aşağıya inmedim. Görebilir miyim diye sormasının ardından ben de yok dedim. Aracında hasta varsa ben göreceğim diye ısrar etti. Karşılığında ben de hangi kimlikle hastayı görmek istediğini sordum. ‘Ben Rizeliyim, cümle alem bilir beni’ şeklinde cevap verdi. O esnada emniyetle irtibata geçtim. Emniyete durumun izahını yaptım ve araç plakasını bildirdim. O anda şahıs gitti aracın ön kapısını açtı. Sonra bana doğru gelmeye başladı. Baktım kamerasını açtı, ben de açtım ve video kaydına başladım. Tekrar aynı soruları sordu bana. Ben de aynı şeyleri tekrarladım. Hastamız hanımefendiydi. Onun eşi geldi ve benim eşim diye adama söyledi. ‘Hasta benim hastam, ne hakla göreceksin?’ diye sordu. Olay büyümesin diye video kaydını durdurdum ve çıkış yapmak zorunda kaldım. Olay bundan ibaret”
