Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde acil serviste görev yapan 19 hekimin istifa etmesiyle birlikte, yönetim tarafından mevzuata aykırı şekilde başka branşlardan hekimlerin acil serviste görevlendirilmesi krize neden oldu.
Nurcan Etik’in Yenigün Gazetesi’nde yer alan habere göre, hastanenin acil servisinde iş gücü eksikliğini gidermek amacıyla farklı branşlardan hekimlerin uzmanlık alanları dışında acil serviste görevlendirildiği iddia edildi. Son bir yıl içinde, DEÜ Hastanesi acil servisinde görev yapan 2 öğretim üyesi ve 17 asistan hekim istifa etmişti.
İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, istifaların ardından yaşanan iş gücü eksikliğini diğer birimlerdeki asistan hekimlerle telafi etmeye çalışan dekanlık ve başhekimlik tarafından asistanlara baskı uygulandığını belirtti. Ancak, DEÜ Hastanesi’nin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, iddiaların yalanlandığı ifade edildi.
DEÜ Hastanesi’nde görev yapan bir asistan hekim, acil serviste yaşananları Yenigün’e aktarırken, krizin boyutlarına dair daha fazla bilgi sunulduğu görüldü.
ASİSTANLIK MEVZUATINA AYKIRI
Asistanlığın bir uzmanlık eğitimi süreci olduğunu hatırlatan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, tıpta uzmanlık sınavının ardından DEÜ Hastanesi acil servisinde görev ve eğitim alma hakkını kazanan 17 asistan hekimin istifasının yönetimsel bir kriz olduğunu vurguladı. İstifaların ardından yeni bir kriz doğduğunu söyleyen Kaynak,
“İstifalar sonucunda acil serviste iş gücü yetersizliği ortaya çıktı. Bu iş gücü yetersizliğini telafi etmek için de, dekanlık ve başhekimlik diğer birimlerdeki asistanlara acil serviste görev almaları için baskı uyguluyor”
dedi.
DEÜ’ye farklı branşlarda eğitim almak için gitmiş olan asistan hekimlerin idari baskıyla acil serviste görev almaya ve nöbet tutmaya zorlanmasının asistanlık mevzuatına aykırı olduğunu vurgulayan Kaynak,
“Mevzuata uygun olmadığı gibi iki sakınca daha ortaya çıkarıyor. Bunlardan bir tanesi acil servise çekilen asistanın asıl çalıştığı birimde bir insan gücü açığı ortaya çıkabiliyor ve o asistan alması gereken eğitimi alamıyor”
dedi.
İkincisi sorunun ise farklı branştaki hekimin acil servise göderildiği takdirde, serviste hasta bakıyorken doğacak hukuki sorunlardan asistanın sorumlu tutulabileceğinin altını çizen Kaynak,
“Örneğin fizik tedavi ya da patoloji asistanına gidip acildeki hastaya bak denildiğinde, bir takım yetersizlikler, eksiklikler ve belki hatalar yaşanabilir ve bunlar hukuki sonuçlar doğurabilir. Çünkü acil servisler hızlı müdahalenin ve hızlı iş akışının olduğu yerler, dolayısıyla özel bir uzmanlık alanı gerektiriyor ki Acil Tıp Uzmanlığı diye ayrılmasının nedeni de bu”
dedi.
HASTANE İNKAR ETTİ
DEÜ Hastanesi’nin sosyal medyasından “Acil Tıp AD, asistanları adına” başlıklı paylaşılan açıklamada ise mobbing ve istifa iddiaları yalanlandı, istifa eden “birkaç” hekimin istifa nedenlerinin ailevi sebepler olduğu belirtildi. Ayrıca Acil Tıp bölümünün doğası gereği yoğun ve stresli bir Tıpta Uzmanlık dalı olduğu ve sadece mesai saatlerinde icra edilen bir görev değil bir yaşam tarzı olduğu vurgulandı. “Profesör, Doçent olduğu halde, yeşil-sarı-kırmızı alanlarda tek tek hasta bakan, bizleri tüm gün yalnız bırakmamak adına nöbet tutan değerli hocalarımıza, her daim desteğini esirgemeyen Başhekimlik ve Üniversite Üst Yönetimine yönelik böyle asılsız bir suçlamayı kabul etmiyor ve kınıyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamanın resmi bir değeri olmadığını belirten Kaynak,
“Yazıyı kimin yazdığı belli değil, imzaları kimin topladığı belli değil, imzaların baskıyla attırılıp attırılmadığı belli değil, orada çalışan hekim arkadaşlarımızın bizlere anlattıklarıyla tutarlı değil, dolayısıyla bu yazının resmi bir yanı yok”
diye konuştu.
DEÜ’NÜN ACİL PLANI
DEÜ Hastanesi acilinde görev yapan ve ismini vermek istemeyen bir hekim, DEÜ acilinde yaşananları Yenigün’e anlattı. Asistan hekim kendilerine yönetim tarafından, hergün sabah 08.00-17.00 mesai saatlerinde farklı branşlardan günlük görevlendirme şeklinde birkaç kişinin acil servise çekileceği, her bölüme tarih verileceği, kimin gideceğinin kendi aralarında kararlaştırılmasının isteneceği bilgilerinin verildiğini ifade etti. Tüm hekimlerin buna itiraz ettiğini fakat itirazlarının kabul edilmediğini belirten asistan hekim, yönetimin “Sizi rotasyoner gibi aylık çekmediğimiz için bir şey yapamazsınız, buna hakkımız var” dediğini ifade etti. Yönetime bu uygulamayla acil servisin tercih edilmediği gibi diğer bölümlere de talebin azalacağını ve istifaların artacağını belirttiklerini söyleyen hekim, karşılığında ise yönetimin istifaları yalnızca teşvik nedeniyle yaşandığını düşündüğünü ve hekimlerin teşvik dışındaki sorunlarının görmezden gelindiğini ifade etti.