Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda sözel birincisi olan Kabataş Erkek Lisesi öğrencisi Ahmet Berk Takır,
“Benim hedefim ilk 100’e girmekti, çalışıyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Böyle beklemiyordum kesinlikle. İlk öğrendiğimde kapatıp tekrar açtım, gerçek değil herhalde diye. Sözelden tercih yapmayı düşünmüyorum, hukuk düşünüyorum”
dedi.
17-18 Haziran’da gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sonuçları bugün açıklandı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy da Alan Yeterlilik Testi (AYT) birincisinin sayısalda Konya’dan Mustafa Özcan, eşit ağırlıkta Afyonkarahisar’dan Emre Ekici ve sözelde İstanbul’dan Ahmet Berk olduğunu duyurdu.
2 çocuklu doktor bir ailenin 18 yaşındaki oğlu Ahmet Berk Takır, sözel birinciliğinin yanı sıra eşit ağırlıkta da 4’üncü oldu. Takır, başarısının sırrının planlı çalışmak olduğunu vurguladı ve birinci olduğunu duyduğunda çok şaşırdığını söyledi.
“HER ZAMAN PLAN VE PROGRAMIM VARDI”
Sınava hazırlık sürecini anlatan Ahmet Berk Takır,
“Çok yorucu bir süreç oldu. 2 senedir hazırlanıyorum, son sınıfta başlamadım. 11’inci sınıfta bu kadar yoğun değildi ama 12’nci sınıfta gerçekten yoruldum. Bitse de gitsek dediğim zamanlar, çok bunaldım yeter artık dediğim zamanlar olmuştu. Neyse ki iyi bitti. Plan ve programım her zaman vardı. Hiçbir zaman masaya oturup bugün şunu çalışayım diye yapmadım. Dershanedeki rehberlik öğretmenimle beraber her hafta başında program yapıyorduk. Şu gün bu, bugün şu çalışılacak diye… Öyle olunca hem ne çalışacağımı düşünmekle vakit kaybetmedim hem de biraz daha rahat oldum ne yapacağımı bilince”
dedi.
“HEDEFİM İLK 100’E GİRMEKTİ; ÇALIŞIYORDUM AMA BEKLEMİYORDUM”
Ahmet Berk Takır,
“Sosyal hayat azalıyor yapacak bir şey yok. Sadece ders çalışmadım, dışarı da çıktım ama bu dışarı çıkmalarım lisenin geri kalanına kıyaslanamayacak kadar azdı. Piyano çalıyorum, piyano da çaldım ama yazın 3-5 saat çalıp kalkıyordum. Sınav sürecinde en fazla 10-15 dakika çalıp tekrar derse dönüyordum. Sosyal hayat azalıyor, buna yapacak bir şey yok ama öyle olmasa da sonunda iyi olmuyor. Benim hedefim ilk yüze girmekti, çalışıyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Sınavdan çıkınca ilk 100 ucundan kaçtı, 130, 120 gibi bir sıralama gelir diye düşünüyordum. Böyle beklemiyordum kesinlikle. İlk öğrendiğimde kapatıp tekrar açtım, gerçek değil herhalde diye. Ben sınavımı kontrol de etmemiştim. Ekstra bir şok oldu netimi de bilmediğim için. Sıralama tahmini hiç yapmamıştım. Açıklanınca görürüm diye düşünmüştüm”
dedi.
“HEDEF HUKUK FAKÜLTESİ”
Takır,
“Ailem benden daha heyecanlı. Bir sürü kişi aradı, mesaj attı. Hala oturup ne oldu diye düşünmeye zamanım olmadı. Sözelden tercih yapmayı düşünmüyorum ben normalde eşit ağırlıkçıyım. Ondan da 4’üncülük geldi. Tercihi ondan yapacağım, hukuk düşünüyorum. Ya Galatasaray Üniversitesi ya da Koç Üniversitesi arasındayım. Karar vereceğim. 9’uncu sınıftan beri bu bölümü istediğimi biliyorum. Bölüme lise sürecinde karar verdim. Biraz eleye eleye gitti. Bu olur mu, hayır. Ekonomi, istemiyorum. Baktım ki geriye hukuk kaldı ve araştırınca da yapabilirim gibi geldi. Çalışsınlar. Benim çok büyük başarı elde edip hala bölümüne karar verememiş arkadaşlarım da var. Bu tamamen kişisel bir şey”
ifadelerini kullandı.
“AİLELERİN GÖREVİ DUYGUSAL DESTEK OLUYOR”
Ahmet Berk’in annesi Huriye Berk Takır,
“Yoğun bir süreçten geçtik ama sonu çok güzel bitti. Çok gururluyuz, çok mutluyuz. Hep gurur duyuyordum ama bunu da yaşadım çok mutluyum. Ahmet Berk sonuca kendisi bakmak istedi, bize o iletmiş oldu. Şaşırdım, önce şaşkınlık oldu ama her zaman çok disiplinliydi, çok sorumluluk sahibiydi. Başarısının en büyük kaynaklarından bir tanesi çok kitap okuması, derinlemesine araştırmayı sevmesi, planlı olması ve hedefinin çok önceden belli olmasıydı. Ne yapmak istediğini ne yapmak istemediğini önceden belirlemişti. Hem ona kolaylık oldu hem de bize kolaylık oldu. Biz sadece onu gitmek istediği yolda desteklemeye çalıştık. Pes etmedi, zorlandığı zamanlarda biz biraz daha devreye girdik. Doktor olsun, mühendis olsun… Hiç öyle bir yorumumuz olmadı. O yüzden kendini bilmesi bizim işimizi kolaylaştırdı. Çok zor bir süreç o yüzden ailelerin burada görevi duygusal destek oluyor. Duygusal desteğe çok ihtiyaçları oluyor çünkü çok zorlu bir süreç..
Ahmet Berk’in 11’inci sınıfa geçen ve sınav sürecine hazırlanan kardeşi Zeynep Takır da “Ben de yavaş yavaş hazırlanmaya başladım. Olabildiğince TYT denemesi çözmeye çalışıyorum, konu tekrarı yapıyorum. Böyle olunca ben de gerildim. İçimde müthiş bir derece hedefim yok ama olursa çok mutlu olurum. Ben ne zaman soru yapamasam ağabey diyerek kapısını tıklarım, sorarım”
dedi.