Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde Tartışmalı Atamalar: Acile Doğum Uzmanı
Dicle Üniversitesi Hastanesi‘nde gerçekleştirilen son atamalar, sağlık camiasında büyük tartışmalara yol açtı. Özellikle acil servisinde yapılan görevlendirmeler, uzmanlık alanlarının dışına çıkılması ve “torpil” iddiaları ile gündeme geldi.
İçerik Başlıklarımız
Acil Servisteki Atamalar
Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, acil bölümüne Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nurullah Peker’i sorumlu başhekim yardımcısı olarak atadı. Bu atama, Cumhurbaşkanlığı genelgesi ve yataklı hizmetler mevzuatına aykırı olarak, acil uzmanı bulunmasına rağmen bir kadın doğum uzmanının tercih edilmesi nedeniyle eleştirildi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin acil bölümünde 8 acil uzmanı görev yapmasına rağmen, rektörlük bu uzmanlardan birini değil, kadın doğum uzmanını seçti.
Edebiyatçı Rektör ve Eleştiriler
Geçtiğimiz aylarda Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne edebiyatçı Kamuran Eronat’ın atanması, “Tıp Fakültesi olan üniversiteye edebiyatçı rektör atandı” şeklinde tartışmalara neden oldu. Eronat’ın yönetimindeki hastanede yapılan atamalar, sadece acil serviste değil, diğer bölümlerde de benzer sorunlara yol açtı. Örneğin, yenidoğan ünitesinin tek uzmanı olan Prof. Dr. Sabahattin Ertuğrul’un Tıp Fakültesi Dekanı olarak atanmasıyla birlikte, bölgenin en büyük yenidoğan ünitesi uzmansız kaldı.
İdari İşler ve Eğitimde Aksaklıklar
Başhekim Prof. Dr. Mehmet Ata Akıl, atamaların idari işlerin yürütülmesi amacıyla yapıldığını belirtti. Ancak bu durumun tıp eğitimi alan öğrenciler ve hastalar üzerinde olumsuz etkileri olduğu ifade edildi. Acil servisinde ve endokrin kliniğinde yapılan benzer atamalar, asistan hekimlerin eğitimlerini aksattığı ve tedavi hizmetlerinin olumsuz etkilendiği yönündeki iddiaları güçlendirdi.
Dicle Üniversitesi Hastanesi’ndeki bu tartışmalı atamalar
Sağlık hizmetleri yönetiminde uzmanlık alanlarının göz ardı edilmesi ve liyakat ilkelerinin ihlali gibi sorunları gündeme getirdi. Bu durum, hem hastaların hem de tıp öğrencilerinin mağduriyetine neden olmaktadır. Üniversite yönetiminin bu konudaki yaklaşımı ve gelecekteki adımları merakla beklenmektedir.