Son Dakika Hemşire Haberleri Atama Güncel

Depremzede Hemşire; ‘Aylar sonra arayıp ‘göreve devam ediyor musunuz?’ diye sordular’

6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerin ardından depremden etkilenen şehirlerin neredeyse tamamında sağlık hizmeti ilk süreçte çökmüş ve birçok sağlık emekçisi yaşamını ya da yakınını yitirmişti.

Depremin ilk gününden bu yana sahayı terk etmeyen, zaman zaman yakınlarını defnedip tekrar görevine dönenler arasında hemşireler de vardı. Şubat ayında depremin ilk günlerinde soğuk hava şartlarında bugünlerde ise tahammül edilemeyecek boyutlara ulaşan sıcaklarda çalışmalarına devam eden hemşireler görevlerini sürdürebilmek için büyük gayret sarf ediyor

‘Çadırımızı kendimiz kurduk, aşılamaya öyle başladık’
Eylem Hanım Hatay’da görev yapan hemşirelerden. Depremin ilk günlerinde kendisiyle Hatay’da karşılaşmıştık. Diğer hemşire arkadaşlarıyla birlikte çadır arıyorlardı. Depremin birinci haftası yeni dolmuştu ve sağlık emekçilerinin önemli bir kısmı zeytin brandalarının altına koydukları direklerle çadır yapıp barınmaya çalışıyordu. “Bize çadır lazım. Yaralılar için burada kaldık, bir yere gitmedik” demişlerdi.

Eylem Hanım sorunların artarak devam ettiğin belirtiyor. 7 Mart tarihinde aşı için görev gelince hemen hizmeti sağlamak için konteyner talep etmişler. Ancak sürecin uzayacağını fark edinde beklemeden işe koyulmuşlar. Eylem Hanım şöyle anlatıyor süreci

“Hemen köylülerle ve muhtarlarla konuştuk. Geçici de olsa bir konteyner temin ettik. Bize taahhüt edilen konteyner hala gelmedi ama bekleme şansımız da yoktu. Sağlık bu. Nasıl beklenir? Aşıyı, salgın hastalıkları bir kenara koyup bekleyebilir misiniz? Evet eksiklerimiz var. Mesela konteynerde klima yok, su deposu yok, lavabo yok. Bu ‘boş paket’ dedikleri konteynerlerden. Mesela bize talep ettiğimiz konteyner gelince bunu da sahibine vereceğiz. Zira insanlar kendi kaldıkları yerden vazgeçerek verdiler bunu bize.”

‘Aşı yapacağımız kişinin üzerinde elbise yoktu çoğu zaman. Sadece aşıyı vurup gidemezdik’
Derin Hanım Eylem’in mesai arkadaşlarından. Kendisi konunun sadece sağlık hizmeti ya da toplum sağlığı ile alakalı boyutuyla sınırlı olmadığının altını çiziyor ve ekliyor

“Herkes gerçekten özveriyle çalıştı. Doktorlarımız destek verdi, halk destek verdi. Yoldan geçen insanlar yemeklerinden ayırıp bize getirdi. Çoğu zaman gözlerimiz yaşlı izledik bu olanları. Ben buralı değilim. Tayin hakkım var, olanağım da var. Ama gidemedim. Bırakamadım buraları.

Mesela bebekler bu dönemde önem arz ediyordu. Birçoğunun aşı takvimi dağılmış, süreci yeniden planlamaya ihtiyaç duyuyorduk. Yetişkin kıyafeti giydirilen bebekler vardı. Kıyafetleri olmadığı için. Şimdi nasıl aşıyı yapıp geçelim? Buna insan nasıl tahammül eder? Gittik derneklerden, yardım kuruluşlarından kıyafetler temin ettik. Aşısını yaptığımız bebeğin ailesine bazen gıda bazen kıyafet yardımı ulaştırdık”

‘Kalacak yerimiz yok, dönüşümlü olarak görev alıyoruz’
Kalacak yer sorunun devam ettiğini ifade eden hemşireler, nöbetlerin aksamaması için kendi aralarında bir planlama yaptıklarını ifade ediyor ve ekliyorlar:

“Kalacak yer sorunumuz var. Birçoğumuzun kaldığı ev yıkıldı. Böyle olunca da kendi aramızda bir tür nöbet tutuyoruz. Bazen bir arkadaşımız gidiyor birkaç gün kalıyor sonra gelip nöbete devam ediyor. Bütün çalışma şartlarımızı çoğu zaman kendi imkanlarımızla iyileştirmeye çalışıyoruz. Depremin ilk günlerinde gidip yakınlarını defnedip ardından tekrar göreve gelen arkadaşlarımız oldu. Hepsi de aynı şeyi diyordu. Burada başkaları iyi olmadan bizim de iyi olma şansımız yoktu.”

‘Aylar sonra arayıp ‘göreve devam ediyor musunuz?’ diye sordular. Beni arayan dahi olmadı’
Eylem hemşire bu zorlu süreçte biraz olsun sahip çıkılmasını beklerdim diyor.

“Mesela adreslerimize çadır, erzak ulaştırılabilirdi belki. Barınmak için bir yer sağlanmasını isterdim. Kendi başımıza bırakıldık diyebilirim. Aylar sonra arkadaşlarımızı arayıp ‘göreve devam ediyor musunuz?’ diye aradılar. Garipti yani. Beni arayan dahi olmadı. Bir ihtiyacınız var mı diye sormadılar da yoklama aldılar adeta”

diyerek ekliyor.

‘Havalar çok sıcak. Çalışma şartları çok zor’
Derin hemşire ise artık ısınan havalara, salgın hastalık riskine, susuz yapılan enkaz kaldırma çalışmalarının sebep olduğu solunum yolları hastalıklarına işaret ediyor.

“Burası Hatay. Adıyaman, Maraş ve Malatya da farklı değil. Buraların yaz aylarında ne kadar sıcak olduğunu tahmin edersiniz. Şimdi ise bir konteyner ya da çadırın içinde klimasız ortamlarda sıcağın altında mücadele ediyoruz. Buzdolabımız olunca içine gıdadan önce soğuk zincir ilaçlarını koyuyoruz. Hızlıca buralara planlama yapılması lazım. Hala birçok meslektaşımız derme çatma yerlerde kalıyor. Kalacak yeri olmayanlar dönüşümlü olarak gidip geliyor. Ancak şehirde şu an esas öncelik ve mesai enkaz kaldırma ve inşaat yapımına ayrılmış durumda. Birkaç gün sonra Türkiye daha sıcak bir hava dalgasına girecek. Haberler öyle diyor. Şu an bile nefes alamıyoruz. O günleri düşünmek bile istemiyorum. Ama bir şekilde yolunu bulup devam edeceğiz bu çalışmalara”

diyor.

Kaynak:https://haber.sol.org.tr/haber/deprem-bolgesindeki-hemsireler-sorunlar-buyuyerek-devam-ediyor-379920

0 0 oylar
İçeriği Puanla
Abone Ol Bildirim Al
Bildir
guest
0 Yorumlar
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşünceleriniz Bizim İçin Önemli, lütfen yorum yazın..x
Memur Maaş Zam Haberleri Bu Kayıt Konuşulur Yok Artık Doktorun Benzerliği Şaşırttı! Sağlık personeli hac test soruları Memur Sağlık Personeli Haberlerinde 112 Acil Fm’in yeri Bugün Meydana Gelen Ambulans Kazaları! Akraba Evliliği Öncesi Bir Düşünün Sağlıkçı Maaş Doğru bilenen ilk yardım yanlışları Çiğli’de Hastane Yemekleri Eylemi

Reklam Engelleyici Algılandı!!!

Reklam engelleyici kullanıyorsanız kapatmalısınız..